Parkinsonda İleri Evre Tedaviler

Hayat bazen beklenmedik sürprizlerle dolu olur. Kimi zaman vücudumuzun belirli bölgelerinde kontrolü sağlamakta zorluk çekebiliriz. İşte böyle anlarda, tıpkı bir orkestra şefinin uyumlu müziği yeniden düzenlemesi gibi, beynin hareketleri koordine etmesini kolaylaştıran çeşitli yöntemlere ihtiyaç duyulur. Parkinson denilen durum da tam olarak bu şekilde vücutta bazı hareket sorunlarına sebep olabilir. İleri evreye gelindiğinde ise bazı özel yardımlar gerekebilir.

Parkinson'da İleri Evre Tedaviler Nedir?

İleri evre için kullanılan yöntemler hastalık bir süre ilerleyip klasik çözümlerin tam anlamıyla yeterli gelmediği zamanlarda devreye giren ek desteklerdir. Bu destekleri bir otomobilin yakıtı bittiğinde çekici çağırmak ya da motoruna ek bir parça takmak gibi düşünebiliriz. Yani önce aracı normal şartlarda çalıştırmaya çalışırsınız ama belli bir noktadan sonra sıradan yakıtla yola devam etmek zorlaşabilir ve o zaman farklı yöntemlere yönelmek gerekebilir.

Bu yöntemler birbirinden farklı şekillerde uygulanır. Kimi zaman beyin uyarıcı bir cihaz takılır. Kimi zaman vücuda sürekli ilaç verme düzeni kurulur. Kimi zaman da farklı biyolojik yaklaşımlar kullanılır. Temel amaç kişinin günlük yaşam kalitesini artırmak ve hareketle ilgili zorlukları hafifletmektir. Bu tedaviler, her insanda farklı şekilde etki gösterebilir. Kimisine bir yöntem daha uygun gelirken, bir başkası farklı bir yaklaşımdan yarar görebilir. Bu yüzden her insanın ihtiyacına göre özel plan yapmak önemlidir.

İleri evreye gelmek, her zaman umutsuzluk anlamına gelmez. Aslında bu aşamada da oldukça etkili olabilen, hatta kişinin gündelik hayatında yeni bir kapı aralayan yöntemler vardır. Bu tedaviler, tamir etmek istediğimiz bir makineyi sadece geçici olarak düzeltmekten ziyade, daha uzun vadeli ve kalıcı bir rahatlama sağlamayı hedefler. Bazen de duruma göre deneme-yanılma süreci gerekebilir. Sonuçta herkesin vücudu, karakteri ve ihtiyaçları farklıdır.

Parkinson'da İleri Evre Tedaviler Nasıl Yapılır?

Bu tedaviler, her birinin kendi içinde özel yöntemleri olsa da genellikle üç beş ana yola ayrılabilir. Öncelikle, beyin içine yerleştirilen küçük bir düzenek düşünelim. Bu düzenek, kablolu kulaklık gibi ince bir telin bağlantılı olduğu bir kutucuktan oluşur. Vücudun farklı yerlerine yerleştirilen parçalar birbirleriyle bağlantılı çalışır. Beynin sorunlu bölgesine hafif elektrik sinyalleri göndererek, hareketi etkileyen dalgalanmaları biraz olsun düzene koymaya yardım eder. Bu yöntemde amaç beynin kendi içinde denge kurmasına destek olmaktır. Tıpkı, frekansı bozulan bir radyonun antenini düzeltmek gibi düşünebilirsiniz.

Diğer bir yöntem ilaçların belirli bir pompa aracılığıyla sürekli şekilde verilmesidir. Ağızdan alınan ilaçların bazen düzensiz emilimi olabilir. Bu da dalgalı bir etkiye yol açabilir. Aynı bir bitkiye sürekli damla damla su vermek yerine bazen çok bazen az su vermek gibidir. Bir pompa kullandığınızda ise toprağa düzenli şekilde suyun akması gibi, kişinin ihtiyacı olan desteğin daha istikrarlı gelmesi hedeflenir. Bu pompa şeklindeki tedavinin iki farklı tipi vardır. Birinde sıvılaştırılmış ilaç mideye yerleştirilen tüp aracılığı ile uygulanır. Diğerinde ise uygulanan ilaç karında cilt altına yerleştirilen iğne aracılığı ile  vücuda verilir.

Tüm bu uygulamalar, detaylı inceleme ve uzman görüşü gerektiren süreçlerdir. Kişinin yaşam tarzı, ek rahatsızlıkları, günlük aktiviteleri, aile desteği gibi faktörlerin tamamı göz önüne alınır. Böylece hangi yöntemin o kişiye en uygun olduğu kararlaştırılır. Bazen bir yöntemin tek başına yeterli olduğu düşünülürken, bazen de birkaç yöntemin birlikte kullanılması planlanabilir.

Parkinson'da İleri Evre Tedaviler Faydaları Nelerdir?

Bu yöntemlerin en önemli katkısı, kişinin günlük hayatının daha rahat hale gelmesidir. Sabah yataktan kalkarken veya gün içinde hareket etmek isterken yaşanan zorlanmalar azaltılmaya çalışılır. Tıpkı bir kapının paslı menteşelerine yağ damlatmak gibi düşünebiliriz. Yağ eklendiğinde kapı daha az gıcırdar ve daha rahat açılıp kapanır. İleri evre tedaviler de vücudun hareket kapısını biraz daha kolay açıp kapatmayı hedefler.

Farklı tekniklerin farklı avantajları olabilir. Beyin uyarıcı cihaz takılması, titremeleri azaltmaya ve hareket akışını düzenlemeye destek olabilir. Sürekli ilaç pompası, gün içinde dalgalanmaları daha stabil bir hale getirip kişiye daha dengeli bir gün geçirme fırsatı sunabilir.

Bu faydalar yalnızca hareketle ilgili değildir. Ruh hali, günlük işlerdeki motivasyon ve genel yaşam kalitesi de zamanla olumlu yönde etkilenebilir. Çünkü kişi, kendini biraz daha özgür, biraz daha rahat hisseder. Sohbet ederken, yürüyüşe çıkarken ya da sevdiği bir etkinlikle uğraşırken yaşadığı zorluklar hafifleyebilir. Bu da hayata dair umut ve keyfi artırabilir.

Parkinson'da İleri Evre Tedaviler Kimler İçin Uygundur?

İleri evre tedaviler, genellikle daha basit yöntemlerle yeterince rahat edemeyenler için düşünülür. Buna örnek olarak elinde çok ağır bir paket taşıyan birinin artık yardım almadan yürümekte zorlanmaya başlamasını düşünebilirsiniz. Başlarda paket hafifken kişi tek başına idare edebilir. Ama paket ağırlaştığında bir arkadaştan destek almak gerekebilir. İşte burada da benzer bir durum vardır.

Klasik olarak önerilen ilaç ya da yardımcı egzersizler belli bir süre kişinin işini görebilir. Ancak bazen zamanla bu yöntemler artık yetmez hale gelir. Hareketteki aksaklıklar artar ve gündelik aktiviteleri yapmak daha güçleşir. Bu noktada uzmanlar, ileri evre çözümleri gündeme getirir. Bu çözümleri uygulamadan önce, kişi ayrıntılı şekilde incelenir; çünkü bu tedaviler herkes için uygun olmayabilir.

Eğer kişi günlük yaşamında ciddi kısıtlamalar yaşıyorsa, basit dokunuşlarla rahatlama sağlayamıyorsa ve ek bir destek almaya gönüllüyse bu tedaviler gündeme gelir. Aynı zamanda kişinin yaşam biçimi de dikkate alınır. Örneğin sürekli ilaç taşıma pompası kullanacak birinin bu düzenle yaşamaya hazır olması gerekir. Bunun bakımı, temizliği ve düzenli çalışması gibi konularda yakınlarının da yardım etmesi gerekebilir. Yani bu tedaviler sadece fiziksel değil sosyal ve duygusal açıdan da bir hazırlık gerektirir.

Buna ek olarak ileri evre tedavilere karar verenlerin genelde bir uzman ekiple yakın temas halinde olması tercih edilir. Çünkü uygulama sürecinde ayarlamalar veya küçük değişiklikler yapmak gerekebilir. Kişinin tepkisi izlenir, hangi yöntemlerle daha çok rahat ettiği not edilir ve her bir aşamada yeni düzenlemeler yapılabilir. Bu uzun bir yolculuk gibidir, bu süreçte düzenli takip ve iletişim büyük önem taşır.

Prof. Dr. Meltem Demirkıran
Prof. Dr. Meltem Demirkıran

Prof. Dr. Meltem Demirkıran, nöroloji alanında uzmanlaşmış, özellikle Multipl Skleroz, Parkinson ve hareket bozuklukları üzerine çalışmalar yürüten deneyimli bir akademisyendir. Çukurova Üniversitesi'nde bu alanlara yönelik klinik birimler kurarak önemli katkılarda bulunmuş ve ulusal ile uluslararası çalışma gruplarında aktif rol almıştır. Bilimsel araştırmaları ve yenilikçi tedavi yaklaşımlarıyla nöroloji bilimine katkılar sunmaktadır.

NEREDEYİZ